Katarakt

Katarakt Nedir?

Katarakt, göz bebeğinin arkasındaki, şeffaf olan göz merceğinin görmeyi azaltacak derecede saydamlığını kaybederek bulanıklaşması ve net görmeyi engellemesidir. Göz merceğinin görevi, ışığa duyarlı olan retina üzerine cisimlerin görüntüsünün net olarak odaklanmasını sağlamaktır.

Mercek saydamlığını kaybetmeye başlayınca ışınların geçişi engelleneceğinden hastanın görüş netliği bozulmaya başlayacaktır. Kataraktlı Gözlerde görme bulanıklığı, kataraktın derecesine göre, az bulanık görmeden başlayarak sadece ışık görecek dereceye kadar çok değişik seviyelerde olabilir.

Katarakt sıklıkla 60 yaşın üzerindekilerde görülür 70’li yaşlarda % 30, 90 yaşından sonra hemen herkeste katarakt gelişir. Bununla beraber uzun süreli kortizon kullanımlarında, şeker hastalarında katarakt oluşma riski daha yüksektir. Doğuştan da görülebileceği gibi, göz yaralanmalarından sonrada görülebilir. Hastanın görmesi, günlük yaşamını veya mesleğini engelleyecek kadar azaldığı zaman katarakt tedavi edilmelidir.

Kataraktın Nedenleri Nedir?

 

 

 

 

 

Kataraktın en önemli nedeni yaştır.
Yaşın artması ile birlikte katarakt riski artmaktadır.
60 yaşın üzerinde %30 katarakt görünürken 80–90 yaşlarında hemen herkeste katarakt görülebilmektedir.

Metabolik hastalıklar (Diabetes mellitus)
Uzun süre kortizon kullanımı.
Göz içi iltihaplarını takiben;

Delici ve künt travmalar
Doğuştan (Gebelik esnasında geçirilen hastalıklar ve bilinmeyen nedenlerden dolayı) katarakt oluşabilir.
Geçirilen göz ameliyatları sonrası (Vitrektomi, Glokom ameliyatı).

Kataraktın Çeşitleri Nelerdir?

  • Konjenital katarakt: Doğuştan kataraktlar.
  • Senil nükleer katarakt: Yaşa bağlı olarak gelişen ve lensin merkezindeki nükleustaki saydamlık kaybına denir.
  • Kortikal katarakt: Nükleus etrafındaki korteksin saydamlığını kaybetmesi.
  • Arka subkapsüler katarakt; Lens arka kapsülü önünde meydana gelen opasite artışı olup görmeyi özellikle gündüzleri çok azaltır.
  • Arka polar katarakt; Bu katarakt türünde kataraktlı kısım arka kapsüle yapışıktır ve genellikle ameliyat esnasında arka kapsül rüptürü görülür.
  • Kortikonükleer katarakt; Hem lens nükleusunun hem de korteksin kesifleşmesidir.
  • Hipermür katarakt; Lensin tamamen kesifleşmesi halidir.
  • Morganyen katarakt; Katarakt tedavisinin gecikmesine bağlı olarak korteksin sıvılaşması ve nükleusun aşağı doğru yer değiştirmesidir.
  • Katarakta nigra; Kataraktın çok sertleşerek kahverengi-siyah görünüm almasıdır.

Kataraktın Belirtileri Nelerdir? 

  • Çift görme
  • Görmede azalma.
  • Gözlerde çabuk yorulma.
  • Akşamları görme azalması.
  • Görme alanında opasiteler.
  • Etrafın bulanık veya sarı görülmesi
  • Gözlük ihtiyacının sık sık değişmesi
  • Araba farları, sokak lambaları gibi parlak ışıkların etrafında halelenme ve gözü fazla rahatsız etmesi.

 

En sık görülen belirti; görme keskinliğinin azalması ve bulanık görmedir. Hasta, görmesinin sürekli bulanık olmasından , giderek daha kötüleştiğinden ve okuyamadığından şikâyet eder. Bazı katarakt türlerinde görülen tipik bir görme şikâyeti de gözün miyop hale gelmesidir.

Bu hastalar, yakın gözlüklerine ihtiyaç duymadan kitap – gazete okuya bildiklerini, hatta gözlüksüz daha rahat gördüklerini ifade ederler. Kataraktı olan hasta, kataraktlı gözüyle cisimleri; bir tülün, bir filmin veya buzlu camın arkasından bakıyormuş gibi algılar.

Renkleri bulanık, sarımtırak ve soluk olarak görmeye başlar. Işık problemleri ortaya çıkar, hastanın gece araba kullanması giderek zorlaşır, keza Kataraktı olan kimse, okurken ya da yakın işler yaparken yeterli ışık bulamamaktan yakınır. Genelde siyah olan göz bebeğinin rengi değişmeye başlar.

Katarakt yavaş ilerleyen bir hastalık olup özellikle nükleer katarakta yakın görme netleşebilir. Bu durum geçicidir. Başlangıç kataraktlarda görme fazla etkilenmediğinden ancak detaylı muayenelerle teşhis edilebilir.

Kataraktın Tanısı Nasıl Konur?

Katarakt tanısında en önemli muayene aracı biyomikroskopik muayenedir. Kesin tanı bu yöntemle konur. Ancak tüm hastalıklarda olduğu gibi katarakt tanısında da anamnez önemli bir yer tutar. Özellikle görmeyi engelleyen başka bir hastalık düşünme konusunda çok önemlidir. Görme keskinliğinin muayenesi Midriyazis sonrası ön segment ve fundus muayenesi hastanın post op görme beklentileri açısından çok değerli bulgular verir.

Çocukluk Dönemi Kataraktları

Doğum ile ergenlik dönemi arasındaki kataraktlara çocukluk dönemi kataraktı denir. Doğuştan veya sonradan oluşmasına göre isimlendirilir.

Konjenital katarakt nedir?

Doğuştan olan kataraktlar Konjenital katarakt denir. Genellikle iki taraflı olmakla birlikte bu bir kural değildir. Tek taraflıda olabilir. Genellikle gebelik esnasında annenin geçirdiği hastalıklar, kullandığı ilaçlar ve bilinmeyen değişik etkenler ile ortaya çıkar.

Konjenital kataraktın belirtileri nelerdir?

Lokokori; pupil sahasının(göz bebeği) beyaz olması. Tek veya iki taraflı olabilir.
Gözde kayma olabilir.
Glokomla birlikte olduğunda gözün daha büyük olabilir.
Annenin odaya girdiğinde göz temasının kurulamaması veya cisimlerin takip edilmemesi de ilerleyen dönemde görme azlığının belirtisi olup bu da bir katarakt belirtisi olabilir.

 

Konjenital kataraktın tedavisi nasıl yapılır?

Kataraktın tedavisi cerrahidir. Ancak Konjenital kataraktın tedavisi ile erişkin katarakt tedavisi arasında farklar vardır. Katarakt tek taraflı ise tanı konduğu zaman en kısa sürede ameliyat yapılmalıdır. Ameliyat esnasında lens arka kapsülü alınır ve ön vitrektomi yapılması tercih edilir. Genellikle mercek takılmaz. 2 yaştan sonra mercek takılabilir.

Konjenital kataraktın tedavisi ne zaman yapılmalıdır?

Tek taraflı kataraktta tanı konur konmaz ambliyopiyi önlemek amacı ile hemen yapılmalıdır.İki taraflı kataraktta ise kataraktın yoğunluğuna göre zaman ayarlanmalıdır. Tam kapanmış bir katarakt söz konusu ise ilk iki ayda yapılmalıdır. Ancak ambliyopi gelişmeyeceği düşünülüyorsa ameliyat ertelenebilinir. Bu karar detaylı göz muayenesine bağlı olarak hekim tarafından aileye bildirilmeli ve önemi anlatılmalıdır.

Konjenital katarakta rehabilitasyonun önemi nedir?

Doğuştan katarakta en önemli olan ameliyat sonrası ambliyopinin (göz tembelliği) önlenmesi ve var olan ambliyopinin tedavi edilmesidir. Bu rehabilitasyonda hekime ve aileye çok büyük önem düşmektedir. Ameliyattan daha önemli olan ambliyopinin önlenmesidir. Aksi halde tedavinin bir anlamı yoktur. Rehabilitasyon amacı ile bebeklere silikon kontakt lens takılmalı ve ilerleyen zamanda gözlük ve alternan kapama tedavileri uygulanmalıdır.

Çocukluk dönemi kataraktı nedir?

Çocukluk döneminde ortaya çıkan kataraktlara çocukluk dönemi katarakt denir. Çeşitli hastalıklara (metabolik hastalıklar) bağlı olabileceği gibi kullanılan ilaçlara bağlı olarak ta gelişebilmektedir. Bu dönemde ortaya çıkan kataraktın en önemli nedenlerinden biride travmalardır.

Çocukluk dönemi kataraktının belirtileri nelerdir?

Göz kayması, göz bebeğinde renk değişimi, obje takibinin olmaması gibi kataraktın yoğunluğuna ve tek veya çift taraflı olmasına bağlı olarak değişik görme bozuklukları ortaya çıkabilmektedir.

Çocukluk dönemi kataraktının tedavisi nasıl yapılır?

Tedavisi cerrahi olup 2 yaştan itibaren yapılan katarakt ameliyatlarında İOL konabilir. İlk yaşlarda yapılan katarakt cerrahisinde genellikle arka kapsüloreksiz ve ön vitrektomi yapılmalıdır. Yapılan cerrahi teknik FAKO cerrahisi olup genellikle sutur konmadan tamamlanır. Ancak çocuklarda tek sutur atılabilir.

Kataraktın Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kataraktın medikal bir tedavisi olmayıp cerrahi olarak tedavi edilir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan FAKOEMÜLSİFİKASYON (FAKO)+İOL implantasyonu olup NİVGÖZ’ de damla anestezisi ile hasta uyutulmadan ve iğne yapılmada uygulanmaktadır.

Nadiren kooperasyon kurulamayan hastalarda iğne veya genel anestezi gerekebilmektedir.Ameliyat öncesi mutlaka hastalara biyometri ve endotel hücre sayımı yapılmalıdır.

Önceden rutin göz ve kan tetkikleri yapılmış olan hasta ameliyattan 30–60 dakika önce kliniğe gelir ve gözüne gerekli ilaçlarla preop hazırlığı yapılır.

Bu esnada damlatılan ilaçlar hastanın ameliyatının başarısında ve post op enfeksiyonun önlenmesinde önemli yer tutar.

Preop hazırlığı tamamlanan hasta ameliyat salonuna alınır ve Damla ile göz uyuşturulduktan sonra göz özel bir dezenfektanla (%5 polividon iyot) dezenfekte edilir.

Fako aletinin elciğinin göze gireceği ve yan girişler yapılarak FAKO+İOL implantasyonuna başlanır. Yaklaşık 6–8 dakikada operasyon tamamlanarak hasta dışarı alınır.

Ameliyat esnasında hasta ağrı duymaz. Ameliyat esnasında hastanın konuşmaması, öksürmemesi, kafasını ve gözünü hareket ettirmemesi çok önemlidir.

Ameliyattan 2 saat sonra göz açılır ve hasta önerilen ilaçları kullanmaya başlar. Bir gün sonra kontrole gelmesi gereklidir. Ameliyat olduğu gün hafif batma ve yanmaları, nadiren ağrıları olabilir.

Katarakt İle İlgili Önemli Sorular?

1-) Ne zaman gözüme su vurabilirim?
Aksi belirtilmedikçe 5 gün sonra

2-) Ne zaman namaz kılabilirim ve öne eğilebilirim?
İlk gün öne eğilmeden namaz kılabilirsiniz. Ameliyattan 1 Gün sonra öne eğilmenizde ve namazı normal kılmanızda bir sakınca yoktur. ( Fako olmuşsanız  – Aksi belirtilmedikçe )

3-) Ameliyat günü yemek yiyebilir miyim?
Aç gelmenize gerek yok ancak hafif şeyler yiyebilirsiniz.

4-) Göz Harici hastalıklar nedeni ile kullandığım ilaçlara devam edebilir miyim?
Rutin ilaçlarınızı aksi belirtilmedikçe devam ediniz. Ancak kan sulandırıcı ilaçları alıyorsanız mutlaka hekiminize bildiriniz.

5-Ameliyatta iğne vurulacak mı?
Katarakt ameliyatı damla anestezisi ile yapılmaktadır. Bu nedenle gözünüze çok özel durumlar dışında iğne vurulmayacaktır.

6-Kan sulandırıcı ilaç (Kumadin, pleviks, aspirin …)kullanırken Fako ameliyatı olabilirmiyim? Kullanılan bu ilaçlar kanama riskini arttırırlar. Ancak bu ilaçları kesmemeniz gerekiyorsa dikkatli bir şekilde topikal (damla) anestezisi ile ameliyat olabilirsiniz.

7-Katarakt ameliyatı basit bir ameliyat mı?

Katarakt ameliyatı büyük bir ameliyat olup çok dikkatli ve steril bir ortamda ameliyat yapılmalıdır. Çok kısa sürmesi (6-8 dk)  basitliğinden değil, ileri teknoloji kullanılmasına ve hekimin el becerisi ile ilgili bir durumdur. Bu nedenle Nivgöz’ de hastanın rutin tetkikleri önceden yapılmakta ve ameliyat için randevu verilmektedir. Özel durumlarda aynı gün ameliyat yapılabilmektedir.